28 Şubat sürecinde yapılan bir ankette aniden evde çıkmanız gerektiğinde çocuğunuzu kime emanet edersiniz siklarda aklınıza gelen tüm kurumlarımız var ama kurularimiza saygımdan dolayı isimlerini yazmıyorum ama tamamına yakını din görevlileri demiş.ayni şirket aynı anketi şimdi yapıyor şıklar aynı ama hiç kimse din görevlileri demiyor.neden acaba dinden sugutmami İslam dininin içini boşaltmak mi.

Sn.Polis;araştırma ve yayınlar güzeldir.İbret alan için.Lakin şuda bir başka gerçekliktir.Ki İslam Dininin içini boşaltmaya kimsenin gücü yetmez,yetmeyecektir.Ama şunu ifade edebilirim,müslümanım diyenlerin içi ,gittikçe büyük ölçekte boşalıyor.Çünkü ana kaynak Kur'an bilgisinden,uzaklaştıkça bu oran artıyor.O O'ku,düşün,aklet diyor.Müslümanım diyenlerse,Arap kılık,kıyafet ve şekilciligini gördügünde,din budur diyor.Dinin nerede oldugunu bilemem.Ama İslam dininin tek kaynagının Kur'an dır.

İslam'ın İki Ana Kaynağı: Kur'an ve Sünnet”

Müslümanın diyenler diyerek hepsini aynı torbaya koyman yanlış. Yanlış yapanla diğerlerini toptan eleştirirsen kaybedersin. Hem bu dünyada hem de Ahirette.

Yargı eşittir Cumhurbaşkanını koruma kurumu gibi algılanacak uygulamalar hoş değil.

Heybede kendilerine ait ola turplara nedense bir türlü sıra gelmiyor; şu içişleri bkn.liginda bekleyen ve Imamoglu'nun hazırladığı eski belediye yönetimine ait dosyalar acaba ne zaman incelenecek de işleme konacak ! !
Istifa edip kenara çekilen birisi de büyükelçi yapılan bakanlara ne zaman adli işlem sırası gelecek !

Halbuki tersi olması Kuranın emridir. Yani Devlet sadece kendine karşı işlenen suçları affedebilir. Adi ve adli suçluları affedemez. Ama tersi oluyor.

Turp'un büyüğü gele gele Ümit Özdağ'mı imiş.Yahu adam parti başkanı,eleştirirde yererde överde.Bu kadar tahammülsüzlük nereye kadar.Bende sevmem kendisinide söylemlerinide ama bu nedir yahu.

Ah enişte almadın beni yanına da böyle sürünüyorum, ne olur beraber sirtaki yapardık

Ulaştırma bakanlığının son yıllarda adrese teslim ihalelerine baksalar turp tarlası bulurlar turp tarlası hem de dönümlerce.

Adalet sistemi çok yoruldu gençleşmeye düzelmeye elzem derecede ihtiyaç var. Turpun büyüğü heybede; hem ibtidai hem de adalet taraftarlığı bağlamında çok yanlış yakışmadı.

Hollanda’da olduğum yıllarda bulunduğum mekanlarda sürekli gözaltına alınmama rağmen hiç tutuklu yargılanmadım ama ülkemde aynı durumdan ötürü sürekli nezaretteyim

Yaşımız oldu elli iki
Hakan Abi oldu emekli
Ben hala ormandayım
Soruyorum neden kaldım geri,
Bir benim bir de ülkemin halinden belli!

AÇIL HEYBEM AÇIL !

Fırtınayı düşünmez, durmadan rüzgar eker,
Ödü kopar şiddetle, nara atsa birisi,
Gerçekleri görür de, ürperir azap çeker,
Rakibin heybesinde, turpların en irisi!

Haram vardır hesapsız, yediği her besinde,
Akılsız, celladını, taşıyor heybesinde...

Haram yiye yiye vicdanını sattı,
Yalan söyleye söyleye tuğyana battı.
Aynada gördüğünü başkaları sandı;
Hatta yertumul meqabir, dünyalığa daldı.

kurtta kuzu postu misali

dilinde din iman sözü

nutuk çeker sabah akşam

sağdan gelen şeytan

Pazardan turp almıştık dün akşam zeytinyağı ekleyerek yedik.Mübarek durduğu yerde durmuyor gaz birikimi yapıyor.
İktidar da turp turp derse vatandaş merak edip turp yemeğe başlarsa ilk seçimde gazı fena boşaltır benden söylemesi.

Ortalama muhafazakar seçmen olarak kendime soruyorum: Ne zaman şaşırırım, paniklerim, "Allah Allah" derim? Tüm muhalefet genel başkanları tutuklanırsa mı, Öcalan serbest bırakılırsa mı, dolar 50 TL yi aşarsa mı, seçimler sonsuza dek iptal edilirse mi, "halihazırda olan kötü şeylerin nedeni fetö" denirse mi, sokakta yürürken bir dinozor görürsem mi? Cevap: Hiçbiri, beni hiçbir şey şaşırtmaz.

Konuşmaktan ve yargıdan yargıçdan korkar oldum aklım çıkıyor.İki ay infaz hukukuna baktım pek bir şey anlamamakla birlikte haydutları koruyan bir infaz yasası yapılmış yapanlarda baya ustaymış.Hal böyle olunca damlar dolmuş taşmış.Gariban mağdur yolunu şaşırmış.Hak aramaktan bıkmış usanmış.En iyisi susmak dayak yemeden eve biran evvel sokulmak lazım.Sokakta korkutuyor artık.Trafiğe çıkmak istemiyorum.Düşünmek hiç istemiyorum.Düşünmemek için ilaç arıyorum.

Kutlarım. Çok yerinde tespitler. Asıl turpun büyüğü sandiktadır. Saygılarimla.

Yargıya güvenen var mı? anket sonuçları çok iyimser.

Imarsız yapılara denetimsiz kontrolsüz tapu verilir, on binlerce insanımız Ölür, bu işin fıtratında var denilir. Madenler Göçer çöker Kayar, yüzlerce madenci Ölür, bu işin fıtratında var denilir. Raylara bakım yapılmaz kontrol edilmez trenler raydan çıkar insanlarımız ölür bu işin fıtratından var denilir. Müslüman, liyakatlı olmayan görevini yapmayan insanların istifa ettikleri ülkeler de var. İstifa sadece sizin fıtratınız da yok...

2.Çözüm süreci kupası başlamıştır. Kupa da arıza çıkaracak tüm aktörler göz altına alınacak. Çözüm süreci başarılı olursa bir genel af ile tüm örgüt mensupları ve sürece karşı olanlar aynı anda çıkacak. Ancak süreç başarılı olmazsa çözüm sürecine karşı olanlar serbest bırakılacak. 1.çözüm süreci kupasında kabak askerlerin başına patlamıştı. Süreç başarısız olunca KUMPAS deyip askerleri serbest bıraktılar.

Yusuf bey
Bu mahalleye yakın değilim.
Sizinle vicdan konusunda dayanışırım.
Lafı dolandırıp takla attırmıyorsunuz.
Ama , yani,100 yıl önce de böyleydi demiyorsunuz.
Önce insan oluyorsunuz.

Dava dedik, dindarlık dedik bu günlere geldik ama gidişat iyi gitmiyor.belki taraftar ,veya kolayca mevki sahibi olanlar,devletle iş tutanlar rahatlar.toplumun büyük kesimi uygulamalardan rahatsızdır.... Birileri makbul bir lisanla anlatmalıdır...Toplumu kamplastirarak bir yere varamazsiniz. ... Devran hep böyle gitmiyor. Her gelecek yakındır..

Bu nasıl çelişki nasıl bir tezat anlamadım gitti .
Bütün dünya Amerika düşmanı Hıristiyan olsun müslüman olsun ama gel gelelim ki herkes dünyanın yıkımını da ondan bekliyor düzenini de ondan bekliyor.
güler misin ağlar mısın

turpun büyüğü heybede biliyor da madem ;niye çıkarmıyor. Geç gelen adalet , adalet mi?.....her şeyin siyaseten olduğu ortadayken bütün bunları büyük bir ciddiyetle söyleniyor olması çok komik

"Yani turp mevsimi geldi." Eğer bir sebzenin mevsimi geldiyse bu güzel bir haberdir. Çünkü mevsiminde olan şey ucuzlar, daha fazla rağbet görür. Bu da enflasyonu düşürür, piyasayı canlandırır. Bana kalırsa siyasiler bu yüksek enflasyon karşısında enflasyonu nasıl düşürürüz diye düşünürken meyve-sebzeden başlamışlar herhalde. Ürünler ucuzlasın ki, daha fazla rağbet görsün, daha fazla kişi tarafından tüketilsin. Her şey mevsiminde yensin, sera ürünleriyle uğraşmasın(!)

İdareden emir aldığına inanılan, tamamen idarenin, dolayısıyla parti otokrasisinin kontrolünde olduğuna inanılan bir yargı sistemine kim inanır kim güvenir. Yarın güç başka odakların eline geçip te bu gün hukuksuz turp sökenler, turp niyetine sökülürlerse hangi yüzle adalet diyecekler. Yine dini referans alıp adaletten bahsedenler yarın din günün hakiminin mahkemesinde yargılandıklarında ne diyecekler...

Bir cemâ’at ki erenler işi yumrukla görür,

Kafa bitmiş demek artık, çekiver kuyruğunu!

Kuvvetin hakkı mıdır enselemek bulduğunu?

Bize, Âsım, ne şunun yumruğu lâzım, ne bunun;

Birinin pençesi ister yalınız: Kaanûnun.

Ver bütün kudreti kaanûna ki vahdet yürüsün…

Yoksa millet değil ancak dağınık bir sürüsün…

Memleket zâten baksana: Allak bullak,

Sen de hissinle yürürsen batırırsın mutlak.

Ya kuzum, zabtiye rûhuyla hükûmet sürenin,

Yeri altındadır, üstünde değildir kürenin!”.

Yargıya güveniyorum.

Ülkemizin son yüzyılda yetistirebildigi tek ve en karizmatik dünya çapında liderin, gereksiz insanlar eliyle yipratilmasina karşı çıkan bir ak partili olarak ben de bu konuda sonuna kadar güveniyorum....

Son yüzyılda yetişen karizmatik ve tek bir lider varsa o da ömrü savaş meydanlarında at sırtında geçmiş Atatürk'tur, saraylarda yaşamış uçaklar ve bir eli yagda bir eli balda yuzlerce konvoyla gezen Erdoğan değildir.

Akıllı olmak karizmatik olmaktan iyidir. Atatürk geometri kitabı yazmıştır. bunu karizması ile değil aklı ile yazmıştır. karizma yoksul kesimlerin avuntularıdır. aklın iptal edilmesidir.

Hangisi taklit hangisi orjinal bilmem ama ikisi de uygulamada birbirine yakın

şu karizma tutkusundan vazgeçin kardeşim. dataya bakın dataya....karizma bir yalandır. data gerçektir.

Okur yorumu müdavimlerinden birisi ısrarla "sen ironiyi beceremiyorsun bir daha yapma" demişti. Huyum kurusun. Beceremesem de kendimi tutamıyorum.
Rekor dislike almışım.

Eh kim ne diyebilir ki.

Önder zamanından beri bu böyle. O zaman da milletvekilleri yargıç rolü oynuyorlar, tak diye emredileni şak diye asıyorlardı. Birlikte yemek yemedi diye belediye başkanlığı seçimi yenileniyordu. Batı cephesinde değişen bir şey yok.

Bir ülkenin nasıl yönetildiğini bilmek istiyorsanız, insanların nasıl öldüklerine bakın !... Trafik kazaları, maden faciaları,
yangınlar, hızlı veya hızsız trenlerde, kadın ve çocuk cinayetleri, gıdalarda hormonlu ve zirai ilaçlar sebebiyle kanser patlaması, ( ihraç ürünleri 479 defa kapılardan geri döndü, en son Tunustan patatesler döndü ... imha edildi mi , yoksa necib milletimizin faydasına mı sunuldu...pazarlara , oradan da mutfaklara )... hem pahalı hem zehirli.. sonra kanser patlaması.

Tamda turp zamanıda onunda alıp yiyemiyoruz. Güven olmadıkça otlar da bitmez miş. Halimiz ne olacak diye diye ömrümüz debelenmekle geçti.

Tıkır tıkır okunan ne hoş ve güzel yazılar..

Yine birileri yazmış dünya lideri diye ülkede eflosyon artmış işsizlik var dışarıda ne yaptığımızı belli değil icerde ne yaptığımızı belli değil dün kardeşim dediğimiz bugün düşman ,bugün düşman dediğimiz yarın dost ,olsun size iyi uykular. Uyandığında görüşür inşallah...

Akp.;aslında miadını doldurmaya evrilmiştir.

Evet;güvensek,güvenebilsek daha iyi olurdu,sizi başkalarını bilmem,bilemem;ben kendimden yola çıkabilirim ancak,ben güvenmiyorum.Sn.Özdağ'ın fikirlerine katılmıyorum.Ama bir siyasi parti Gnl.Bşk.ı olaraktan,söz ona ait,bence iyi degil.Ama gayet tabidir açıklayabilmelidir.Bunun karşılıgını halk belirler.Bir Savcı,Hakim brlirleyemez.Belirlerse ben,bunlara güvenmem,güvenemem.Suçmu işledim,bilmem!Ama fikrimi ifade ettim,ederim.Hakaret etmem.

Siyasette beni ilgilendiren bir gelişme gene yok. İlgisi olan dedikodusunu yapsın bana ne:)))

Kimyadaki Le Chatelier prensibi Türkiye de tıkır tıkır işliyor, birileri basınç artırırsa oturduğu hacim anında azalır

Sadece kurumlara olan güven değil. bu bir sonuç. toplum kesimleri de birbirine güvenmiyor. genel olarak bir güvenlik sorunu var. birbirlerinin yediğine, içtiğine, giydiğine, ne yapıp yapmayacağına karışan bir toplum yapısı hastalıklıdır. bunun için komşuluk ilişkilerine bakmak bile yeterlidir.

En büyük turp bizim turp. Dünya âlem biliyor, bir biz bilmiyorız.

Liderlerin başına bunlar geliyorsa normal vatandas ne yapsın.yazik.su ülkede bir yil olsun demokrasi ozgurlukler hukuk olmadı.sokakta da siyasette de..